İSTANBUL SÖZLEŞMESİ HAKKINDAKİ DÜŞÜNDÜKLERİM

Bana öyle geliyor ki İstanbul Sözleşmesi, Avrupa fon yardımlarından yararlanmak için verilmiş bir tavizdir. Ak Parti'ye en yakın bazı çevrelerin bile bu sözleşmenin iptaline karşı çıkmalarının sebeplerinden birisi bu olabilir. Belki de Türkiye'nin ekonomisinin bekası sözkonusudur.

Erkekler, ya devlet yardımlarını alarak evde kendisini kullanan kadının insafına kendisini terkedecek, -diğer dehşetli seçeneği istemiyoruz- ya da Türkiye bu sözleşmeden vazgeçince maddi yönden kendi geçimini her halükarda, -ister işsiz olsun ister olmasın- idame ettirmek zorunda kalacaktır. Dediğim gibi eğer devlet bu tavizle ve İstanbul Sözleşmesi ile ayakta duruyorsa. Eğer sözleşmenin iptali durumunda ekonomik olarak büyük bir tehdit saldırılarının başlayacağı hesaplanıyorsa.

Bir başka seçenek de gerçektende Türkiye'de kadın cinayetleri ciddi bir boyuttadır diye düşünülüyor olması. O zaman istismarın önüne geçeceksiniz. Ne demek bir adama evine yaklaşamazsın demek. Böyle kolay mıymış bu kararı vermek. Adamın nevri döner kardeşim. Ve öyle de oluyor zaten. Siz belki yüzde bilmem kaç cinayet ve şiddette başarı sağlamış olabilirsiniz. Ama bunun getirdiği kötü sonuçlar, psikolojik sonuçlar daha vahimse bu ne olacak.

Bakın Polonya mıydı ne idi. Adam gibi bundan vazgeçti. Üstelik Müslüman bir ülke bile değil. Batılı bir ülke olarak kendi bünyesiyle daha iyi uyuşması gerekirdi bu sözleşmenin oysa. Biz Müslüman bir ülke olarak böyle sözleşmeleri kaldıramayız. Bizim kendi bünyemize uygun yasaları biz kendimiz yapabiliriz ancak. Başkalarının bize yapıp hazırladığı taslaklar şekli ile dahi bizde bir dayatma gibi algılanır. Nitekim başında belirttiğim gibi benim şüphelerim de bu yönde. Bu yasa bize bir tavizdir ve dayatmadır. Ben böyle olabilir diyorum. Tabi devletin içini dışını bilecek değiliz. Devlet aklı belki de zamanlama açısından şimdilik kaldırılmasında sakınca görebilir. Aslında ben her konuda böyle düşünürüm devletle alakalı olarak eğer mantığıma ve görüşüme uymayan bir durum olunca.